5 Haziran 2015 Cuma

SÜRÜCÜLÜK DENEYİMLERİMİZ

Koltuğa ilk oturduğumda bir heyecan, bir telaş bende…Rahat ama tehlikeli geldi biraz. Burada oturduğum sürece sakin, dikkatli ve olabildiğince mantıklı davranmalıydım kişiliğimin aksine. Ben daha tez canlı, hareketli ve tabi ki duygusalım. Ama “yapıcam, olucak neyi başaramadım ki” dedim. Gerçekten özgüveni sıfır biri olarak bunu içimden kimse duymadan tekrarladım. İlk o koltuğa oturduğumda bu boyla oraya nekadar küçük geldiğimi etrafımdaki herkes teker teker çarptı yüzüme. Evet dedim, daha önce hiç denemedim biraz ufak kaldım ama her şeyin bir çaresi vardır. Hayatta çözüm odaklı olmak her zaman bir avantajdır. Arkama yaslandım, koltuğa küçük gelince bu iş zor oldu. Yastık koyduk ama yaslandım, şöyle bir havaya girdim ve…

Bahsettiğim koltuk sürücü koltuğu. Hayatımda ilk kez sürücü kursunun aracında denedim ve ayaklarımın gaz-fren-debriyaj üçlüsüne uzanmadığını fark ettim. Daha önce kendimi sürücü koltuğunda hayal bile etmemiştim, hep onun yanında ki ön koltuktaydı gözüm. Hocamda bana neden hazırlıklı gelmediğimi sordu. Bende ona ilk kez şoförlük yapacağımı söyledim. Kabanımı katlayıp arkama koydum ve kontağı çevirdim…


Bilenlere basit bir hikaye gibi gelecek ama araç kullanmayı öğrenmek benim için çok önemli süreçti. Zordu ama çok keyifliydi. Haftalarca derslere gidip yazılıyı 90’la geçtik biz iki kardeş. Direksiyona başlayınca her şey değişti. Alıştığımın aksine bu sınavda kağıt-kalem-sayfalarca not-ezber yapma yok. El becerisi-kıvrak zeka-refleksleri yerinde kullanma ve buna benzer nice özellik gerekiyor. 6 saatlik kurs yetmeyince 4 saatte ek ders aldım. Eee sınavada dünya para vermişiz, kalmayı kim göze alır. Yağmurlu soğuk bir günde girdik sınava kardeşceğizimle. Ben arkama koymak için elimde kocaman bir yastıkla, hem heyecandan hem soğuktan titrerken adımı söylediler. Araca yerleştim. O gece rüyamda emniyet kemerini takmayı unutuyordum. O yüzden önce kemerimi  bağladım. Herşeyi ayarladım derken araba bir türlü hareket etmedi. Debriyajdan ayağımı çekiyorum ama gitmiyoruz. Herkes beni beklerken yan tarafıma baktım ki vitesi 1’e almayı ve el frenini indirmeyi unutmuşum. Tabii ben kriz insanıyım. Hiç çaktırmadım ve dedim ki “biraz heyecan var ancak sakinleştim şimdi kalkabiliriz.” Yokuşta iki kez, ışıklarda akan trafikte bir kez stop ettirmeme rağmen güzel manevralarım, sakin olabilmem ve başarılı park edebilmem sayesinde sevgili heyet beni ilk denememde geçirdi. Akşama kadar midemde sancılarla bekledim bu haberi. Çok basit bir olay gibi görünse de ehliyet alma süreci komik ama bir o kadar da gerilimliydi benim için. Artık hangi makine alet varsa kullanırım, ben bile otomobil kullanmış insanım diyorum. Bu da bir özgüven getirdi hani.  Çok sevgili can dostum da aynı dönemde aldı benimle. O da park ederken kornaya basan, ama elinin kornada olduğunu fark etmeyip “ kim bu kornaya basan sabırsız” diye söylenen bir şoför. Gözümden yaş gelene kadar gülmüştüm dinlediğimde. Ama o da başarısını kanıtladı ve aldı ehliyetini. Bizler için unutulmaz, hatta blog yazmaya bile konu olacak kadar önemli bir başarı diyelim ve bitirelim J Bu arada eğlenebilmek adına paylaştığımız şeyler, hemcinslerimize moral olsun diye. Biz bu dalga geçmelere rağmen başarmışız unutmayın :)
Allah kazasız belasız günlerde kullandırsın her birimize. Amin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder