17 Haziran 2016 Cuma

ÖZLEŞTİK...

Bloglara sanal günlük tarzı bir şey diyorduk değil mi? Evet içinde günlük geçen bir şey diyorduk eminim. Benimki yıllık olmuş ama. Bir sene geçmiş, yeni bir Ramazan Ayı'na kavuşmuşuz. Bir yaş daha yaşlanmışız :) Ertele ertele nereye kadar, eline kalem almak ve yazmaktan güzel var mı ki? Yok maalesef...

Bugün yine ve yine hatırladığım güzel bir söz aklımda: ''Paslanacağınıza yıpranın.'' Evet tercih bizim aslında. Her isteğimizin ayağımıza kadar hazır gelmesini beklemek mi, bazen boşa olduğunu bile bile kürek çekmek mi? Başarılı insanların tercihleri ve tabii yaptıkları yılmadan denemek denemek ve denemek. Çalışmak. Cem Yılmaz'ın da dediği gibi çalışmanın dışındaki her şey süstür, tıraştır. Kpss 2016 yı yeni atlatan bir madur olarak aylardır kendimi bunlarla motive etmeye çalışıyorum. Ama önümüze çıkan engeller hepsinin boşa olduğunu düşündürüyor. Umutlu olmakla imkansızlık arasındaki incecik bir çizgi üzerindeyim sanki. Bir o yana geçmek bir bu yana geçmek. Velhasıl demem o ki ben paslanan değil yıpranan kişi olmayı tercih ettim hep. Zoru başarırız, imkansız zaman alır diye diye kendini paralayan ama yaşı 25 olup istediklerine ulaşamayan birisi işte  :) Tabi şu önemli : İnsanın külli kaderinde 3 şey değişmez; rızkı, ömrü, eşi. Ona göre tekrar geçirelim elde ettiklerimizle edemediklerimizi. Sonuçta değişmeyen şeyler var. Kaderin üzerinde bir kader...tam ortada bulışalım sonunda. Emek çaba ve tevekkül. Hep sevdiğim sözlerden gittim öyle de bitireyim :) Kader, gayrete aşıktır a dostlar, unutmayın !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder