30 Mayıs 2013 Perşembe

SAKİN ŞEHİR Mİ? İŞTE ÖYLE BİR YER...

Hikayesini dinlediğinizde efsane gibi gelen bir şehir olsun. Görenlerin aşık olduğu, görmeyenlerin benim gibi merak ettiği güzel bir şehir. Son günlerde diziler sağ olsun, manzarasıyla sıkça baş başa kaldığımız bir şehir orası : Halfeti.

Kartpostalı andıran; haliyle gerçekliğinden şüphe edilecek kadar güzel bir manzara gözümüzün gördüğü. İstanbul kalabalığından, gürültüsünde, karmaşasından sıkılanlar olarak yeşil ile mavinin bir arada olduğu her yer bizim için cazip aslında. Lakin Halfeti’nin aklımıza gelen Güneydoğu Anadolu illerinden farkı da bu. Ege’yi yada Karadeniz’i andırıyor bu rengarenk haliyle.

Hikayesi ise bu kadar renkli değil maalesef. 2000 yılında GAP Projesi kapsamında, Birecik Barajı’nın açılmasıyla Halfeti’nin 5’te 1’i sular altında kalmış. Evler, bahçeler, okullar, iş yerleri hep suyun altına gömülmüş; bu fotoğrafta yer alan Merkez Camisi de…






























Yaşadıkları yerleri kaybeden insanların bir kısmı Yeni Halfeti’de yapılan evlere taşınırken, bir kısmı şehirlere göç ederek yada şehrin su üstünde kalan kısmına yerleşerek yaşamına devam etmiş.




Bu güzel şehrin diğer önemli özelliği ise uluslararası bir birlik tarafından “sakin şehir” olarak seçilmiş olması. Küreselleşmeye karşın, şehirlerin tarihi dokusunu ve yerel özelliklerini korumasını teşvik eden Cittaslow, dünyada bu özelliklerini koruyan kentleri belirleyerek sertifikayla destekliyor. Amaç küresel bir köy olan dünyamızda homojenliği engelleyerek tarihselliği ön plana çıkarmak. Halfeti de Güneydoğu Anadolu Bölgesinde seçilen tek “Sakin Şehir” olarak bizi daha da meraklandırıyor.
















Siyah gülü de unutmamak gerek tabii. Dünyada siyah gülün yetiştiği tek yer de Halfeti…Güller arasında siyahın olduğunu da öğrenince şaşırmadım değil. 

Uzun yolculuklara fobisi olan biri olarak umarım bir gün gezip görerek şahsi fikirlerimi de anlatabilirim…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder