5 Nisan 2015 Pazar

STRESTEN UZAK, KEYFE YAKIN

İnsanın sosyalleşecek tek bir günü olmasın ! Ne yapacağını şaşırıyor. Ben bugünümü yakışıklı kardeşime ayırdım. Ne yapsak ne yapsak dedik, tiyatroya gitmeye karar verdik. İstanbul Şehir Tiyatroları çalışmış, çalışmaya devam ediyor. Çocuk oyunlarında Alaaddin'in Sihirli Lambası bizim yaşımıza uygundu, onu seçtik. Yakın olması sebebiyle Sadabad Sahnesi'ne yollandık ama Kağıthane'nin bize ters bir yer olduğunu bugün bi daha anladım. Efendim, yaşı kaç olursa olsun yola bir çocukla çıkıyorsanız (ki bizimki on yaşında) çantanıza yedek giysi, su, atıştırmalık vb... doldurursunuz. Bide o çantayla Kağıthane yokuşlarını tırmanırsanız vay gele başınıza. Neyse ama çektiklerimize değdi. Oyun bir çocuk oyunundan fazlasıydı. Bol müzikli ve benim bile kahkalarıma sebep olacak kadar da eğlenceliydi. Alaaddin karakteri sesi harika bir tiyatrocu tarafından oynanıyor. Verilen mesaj tamda bizim oğlanın yaşına, hayat anlayışına uygun, bu da elbette önemliydi. Ayrıca hatrı sayılır bir seyirci salonu doldurmuştu. Minikler kadar ebeveynler de ilgiyle seyrettiler. Zaten oyun öncesi güzel bir uyarı da aldık. " Lütfen oyun süresince cep telefonlarınızı kapatın, hatta onları bir saatliğine unutun" dedi dış ses. Uyarıya da ayrı bayıldım. Sessiz ve ilgiyle izledik, güldük, eğlendik diyelim özetle. Günün kalanı bol hareketle ve sporla geçti. Bizim çocuk -yada delikanlı mı demeli bilemedim- bütün hafta okul, ders, tablet derken otur otur sıkıldı koca kış. Dışarıda güzel havayı bulunca koştu, coştu, kabına sığamadı. Bütün enerjiyi attı, bir okadarda moral depoladı. Onun yaşının gereği bunlardan keyif alması normal. Ben ise şuan kahve ve Ülker'in şu çok sevdiğim çikolataları eşliğinde yazı yazarak enerjiyi atıp, moral depoluyorum. Güzel bir kitap sözü okumuştum,şöyle diyordu : Bir çalgının telleri sürekli gerginse, akort bozulur. Sabahtan akşama kadar gerilen yaylar, okları aynı sertlikte atamazlar. İşte bu yüzden keyfi yerinde olmasa bile ışığın savaşçısı, hayatın küçük, sıradan şeylerinden zevk almaya çalışır.
Tam da beni anlatmış dedim, ışığın savaşçısı gibi hayal ettim kendimi. Hayatın sıradan ve saçma şeylerinden keyif alacağımız, keyfimizi azıcık daha düşüneceğimiz güzel günler dileğiyle...




Not : Yediğim, içtiğim hic bir şeyi paylaşmama ve paylaşılanları kınamama prensibim var. Yalnız bahsettiğim çikolata  25 kuruş değerinde, bir kaç lokmalık lezzettir. İsteyene büyük bir zevkle ısmarlanır, hemde kahve eşliğinde :)