25 Mayıs 2013 Cumartesi

BİR KAŞIK DAHA FAZLA LEZZET...


 Her nefes arasında kalori hesabı yapanlara karşın yemek yemeyi hobi olarak gören bir insan topluluğu da var. Mutfağa acıktığında değil, canı sıkıldığında giden, çantasında mutlaka atıştırmalık bir şeyler bulunduran, rastgele çekilen 10 fotoğrafın 9’unda ağzı dolu çıkan bir avuç insan… Dostlarım iyi bilirler ki ben de öyle biriyim. Yerken tuzu mu eksik limonu mu diye diye dünyayı yemiş bir halde bulurum kendimi. Bunun nedenini ise yeni anlıyorum; sıkça geleneksel yemekler yapan marifetli bir anne!

Şöyle bir bakınca biraz Akdeniz biraz Güneydoğu Anadolu karışımı bir mutfağa sahibiz diyebiliriz. Dünyada bizi marka yapan şu çok meşhur kebaplar,mantılar,çiğ köfteler dışında keşfedilmeyi bekleyen daha ne lezzetler var bilemezsiniz. Mesela çok fazla tercih etmediğimiz bulgur, o bölge insanının vazgeçilmezi. Çiğ köftenin dışında içi etle doldurulan içli köfte, kısır, sebzeli,mercimekli yada sade yapılan pilavlar… Normal ocak yerine fırında pişirilip tadına tat katılan her türlü sebze yemekleri, kokusuyla sizi alıp götüren baharatlar ve daha fazlası…


Yemeklerden bahsedip iştah açmayı bırakarak sıcak memleketimin sıcak insanının haklı olarak tercih ettiği soğuk bir tatlısından bahsedeyim. Zevkle yiyeceğinizi düşündüğüm “bici bici” Adana’ya özgü olan bu şey şerbetle buzun farklı bir karışımı. Rendelenen buz kalıpları üzerine gül suyu, kızılcık şerbeti, yada o bölgede çok tüketilen meyan kökü şerbeti dökerek tatlandırdığınız basit tatlı, artık oradaki tüm kafe ve restoranlarda… Gittiğimizde seyyar satıcıdan alarak sıcak havada lezzetle yemiştik.  İster üzerine meyve ekleyin, ister pudra şekeriyle lezzetlendirin. Yaza girmek üzereyken evde bir deneyin derim.

Can boğazdan gelir mi yoksa çıkar mı bilemem ama bildiğim yemek yemek diye bir hobinin ve tabii bu hobiye sahip insanların olduğudur.

Farklı yörelerin lezzetli yemeklerinden sıkça bahsetmek ümidiyle…Afiyette kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder